
Oldum olası genişleme paketlerini sevmemişimdir. Oyunun üzerine bir iki ufak değişiklik yapıp, insanları kandırırcasına "alın oynayın" diyor gibi gelir bana hep oyun yapımcıları. Hele bir de oyunun kendisini silmişsinizdir alan yetersizliğinden, ama paketi çalıştırmak için oyunun kendisine ihtiyaç doğar ve yeniden kurarsınız. Of of of...
Ancak gerek Gray Matter Interactive Studios gerekse Activision bu oyun için pek bir şey yapmadan sadece "alın ve oynayın" şeklinde lanse ettiler. Bundan fazlasını yapmalarına da gerek yoktu, zira oyun her şekliyle kendisini anlatıyor. Genişleme paketi gibi durmuyor; kendi başına bir oyun.
Dedim ya, aslında oyunu kendi başına çıkartsalarmış daha iyi olacakmış. Ama sanıyorum işleyiş birimini yenilemek ya da güncellemek yerine eskisinin üzerine oturtmuşlar zaman kaybı olmaması için. Bu şekilde tüm tayfa oyunun, yani genişlemenin geliştirilmesi için çalışmış. Bu da bize daha fazla oynayabilme şansı getirdi. Neyse.
Oyuna indirme üçağından atlayan bir paratrooper yani paraşütçü (hava indirme komando gibi :) ile başlıyoruz. Belçika'da geçen ilk bölümlerde savaşı gözünden yaşadığımız şahıs bir Amerikalı; öyle ki takımın ve hatta bölüğün (bazen bölük seviyesinde harekat yapılıyor) en can alıcı görevlerini bizim arkadaşa yaptırıyorlar. E zaten öyle olmalı değil mi? Yoksa neden oynayalım. Ancak görevler gerçekten can alıcı. İleri zorluk seviyesinde defalarca tekrar ettiğimi hatırlıyorum da... Neyse, oyunda ilk bölümlerde bir Amerikan paraşütçü ile hareket ediyoruz dedik.
Amerika tarafındaki görevimizi bitirdikten sonra kendimizi Nazi Almanya'sı semalarında Rotterdam/Hollanda'ya doğru bir B-17 Flying Fortress ile uçuyorken buluyoruz. Yeni kahramanımız ise bir İngiliz SAS komandosu. İlk görevimizde bulunduğumuz uçak ve diğerleri eskortlar dahilinde Nazileri bombalıyorlar. Sonrasında eskortlar yakıtımız bitti diyerek bizi yalnız bırakıyorlar; yanımızda da havada yakıt ikmali yapacak uçak yok... Bizim bulunduğumuz B-17ler de kendi üzerlerinde bulunan ağır makineli toplarla etrafında uçuşan bir sürü Alman savaş uçakları, Luftwaffeleri avlıyor. Öyle ki, birini vurunca dğeri geliyor. Sanki hiç bitmiyorlar; sivrisinek gibi. Zaten uçak içinde gittiğimizden dolayı makineli topun kontrolü oldukça zor, iş böyle olunca deli gibi hareket eden Luftwaffe sürülerini tutturmak daha da zorlaşıyor. Ancak atmosfer mükemmel. MOH:PA'daki gibi makineli kullanırken ekran titremiyor ama, yine de mükemmel.
Daha sonraki bölümler yerde geçiyor. İngiliz görevlerinin ardından da asıl savaşın geçtiği yerlere götürüyor bizi United Offensive. Bir Sovyet askeri (conscript reporting; hatırladınız mı?) ile komutanların yağdırdığı emirler doğrultusunda Nazileri yaktıkları şehirden çıkartıyoruz. Tıpkı bir gerilla savaşını andırıyor. Oyunun bu bölümünde bir an duraksadım (hemen vurdular). Aslında şu anda oynadığım kısımlar gerçekten varolmuşlar mıydı? Yani gerçekten yaşanan şeyleri mi görüyorduk oyun niyetine? Ceva




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder